12 Kasım 2015 Perşembe

BIGBANG

                              BIGBANG





Şimdi size son zamanlarda keşfettiğim ( daha önce nasıl görmediğim şarkılarını dinlemediğim için kendime hayret ediyor ve kafamı duvarlara vurmuyor değilim sevgili bıgbang sevdalıları ( allah tarafından özel bir müzik zevkine sahip, seçilmiş kişiler olarak da adlandırabiliriz bıgbang sevdalılarını :)).  ) Bıgbang grubu ve üyelerini anlatacağım.Biraz havalı ve abartılı bir giriş olmadı mı diyebilirsiniz fakat yazdıklarım yazacaklarımın fragmanı bile değil sevgili korellalarım .Bıgbang grubu üyeleri resimde de görmüş olduğunuz üzere 5 üyeden oluşmaktadır.Tam olarak grubun oluşmaya başlaması 2000 yılından itibaren başlamıştır.O yıllarda sadece G-Dragon ve Taeyang ile eğitimlere başlanılmıştır .Daha sonra 2006 yılında T.O.P, Daesung ve Seungrinin de katılmaları ile grup BIGBANG olarak 2006 yılında çıkış yapmış ve bir sürü başarılı hit şarkılara imzalarını atmışlardır.Sizin için grup üyeleri hakkında tek tek bilgi vereceğim :))

                              G-DRAGON




Görmüş olduğunuz üye benim de oppam olan G-Dragon arkadaşlar .Kendisi grubun lideridir.Gerçek ismi Kwon Ji-yong'dur.Çoğu şarkıyı kendisi yazmıştır.Sesini mutlaka dinlemelisiniz.Bu kadar farklı ve enteresan bir ses daha duymadım. Ki kendisi bir çok ödül almış dünyaca tanınan bir şarkıcı oldu. Rihanna bile takip ediyor kendisini siz düşünün yani.Görmüş olduğunuz resim 'That x ' şarkısının klibinden bir görüntü ki en seksi halidir .Oppamın vücudu biraz zayıf maalesef o yüzden giyinmiş hali her zaman iyidir :)). Kendisi sıklıkla şaç rengi değiştirir ki her gün bile diyebilirim yani.Sayesinde bilmediğim renkleri bile öğrenmiş oldum.Moda da ondan sorular.Ne giydiyse moda oldu ,akım yarattı ve başkasında gördüğüm zaman bedavaya verseler yine giyilmez dediğim şeyleri ustalıkla kombin etmiş ve kıyafetleri adeta konuşturmuştur. Güzel sesimiz tabi ki talihsiz olaylar da yaşamış arkadaşlar .Florida'nın şarkısını çalmakla suçlanmış neyse ki böyle bir şey olmadığı kısa zamanda anlaşılmıştır.Yetmedi maalesef bir talihsiz olayımız daha var.Japonya'da eğlenmeye gittiği bir mekanda uyuşturucu baskınında tutuklanmıştır.Eğlence mekanında başka bir kızın uzattığı sigarayı alıp içmiş ve maalesef içinde uyuşturucu olduğunu fark edememiş.Neyse ki yine suçsuzluğu ortaya çıkmış.Böyle olaylar tabi ki insanı biraz yıpratıyor.O yüzden G-D bir süre tatile çıkıp dinlendi.Ve sonra da bomba gibi şarkılarla döndü.Birde kulağıma bir dedikodu gelmişti zamanında bilmiyorum ne kadar doğrudur ama G-D zamanında ölen sevgilisi için sol gözünün altına bir ben dövmesi yaptırmış .Çünkü ölen sevgilisinin aynı şekilde gözünün altında bir beni varmış.Çok romantik değil mi ? :((.Duyduğum da hem çok üzüldüm hemde çok böyle kafasına sarılıp teselli edesim gelmişti.Fakat hayaller hayatlar diyorum.G-D'nin işi yok da bir zahid varmış gideyim de seksi omuzlarına bir başını koyayım da beni teselli etsin diyordu zaten :)).Neyse konumuza dönelim.Arkadaşlar klipleri izlediğiniz zaman ürkmeyin .Her hangi bir korku filmi fragmanı veya şeytanlara, üç harflilere karışmışlığı yok oppamızın. Belki biraz illüminati olabilir oda biraz yakaladım gibi sanki ama olsun .Zararsızdır sonsuza kadar sevebilirsiniz.Zaten o gülüşünü gördükten sonra sevmemek mümkün değil keratayı :).Küçüklük resminde ki gülümsemesi aynı kalmış :).Dişleri çok güzel değil mi :))Masum bir çocuk gibi :).En sevdiğim şarkıları 'That x , who you ? ' dur .Bu şarkılar kendi şarkıları, bireysel olarak söylediği. Who you şarkısını 1000 hayranı ile çekmiştir arkadaşlar klibi izlemenizi tavsiye ederim çok şeker ve sevimli bir klip :)). ( parantez içinde minik bir dedikodu daha vereyim ,Kiko Mizuhara adında bir kızla çıkıyordu kendisi ki bir kaç gün önce ayrıldıklarını haber aldım .Mutlu olmadım desem yalan olur :)), kendisi kısa saçlı kızlardan hoşlanıyormuş ki bu kızda kısa saçlı arkadaşlar.) .Daha çok fazla yazacak şey var ama diğer üyelerimize de vakit ayıralım değil mi ? .Mutlaka takip edin derim :))


                                  T.O.P





Görmüş olduğunuz adam erkeğin hası, kralı ve dibidir.Bu adamı doğuran doktor kör olmuş :)).Yakışıklımızın gerçek adı Choı Seung-hyun'dur.İsmi çok uzun gerçekten T.O.P denmesi gayet iyi olmuş . Grubun en erkeksi sesi ve duruşuna sahiptir kendisi.Gerçekten de öyle .Klipler de ,konserlerde veya ödül törenlerinde hiç çizgisini bozduğunu göremezsiniz.Enteresan tarafları çok var şöyle ki , bir yerde T.O.P'ın hiçbir zaman çıplak görüntü vermediğini okumuştum.Doğru sayılabilir çünkü hiçbir klibinde konserinde tişörtlü görüntü bile vermemiş derken bir şey yakaladım .Tazza 2 T.O.P yazarsanız onu soyunmuş ve ateşli bir sahne içinde bulabilirsiniz kızlar.Hemen search yapın :D . Üyemiz hakkında  magazinsel olaylar pek duymadım.Fakat özel hayatında değişik bir kafaya sahip olduğu kesin ki resmi instagram hesabında günde ona yakın anlamlandıramadığım değişik sanatsal çalışmalar paylaşıp durmakta.Kendinden başka, nerede enteresanlık var onu paylaşıyor .Bu durumdan acayip rahatsızım.Ama olsundu .Sonuçta paylaşırken onun parmakları değiyordu :).Kötü bir haberim var kızlar.Grupta öpüşmediği üye kalmadı maalesef. Secret Garden,Coffe Prince ,Boys Over Flower'ın parodisini yapmışlar Bıgbang olarak .Ve görmelisiniz ki aslında görmeseniz daha iyi olur ,bütün grup üyeleri ile öpüştü.Elinden daha doğrusu dudağından geçmeyen üye kalmadı :((. Neyse konuyu detaylı olarak google yapıp öğrenirsiniz zaten.T.O.P' da G-D kadar olmasa da değişik renklere saçını boyatmıştır.Mavi,gri v.s. Tabi ki hiçbir şekilde karizmatikliği bozulmadı.En erkeksi giyinen üyemiz bu arada .Tarzını bozmuyor adamım.Dış görünüşü kadar sesi de karizmatik ve grupta en kalın ve seçkin seslerden birine sahip üyelerimizden birtanesi.T.O.P' ımızdan bu kadar bahsetmek zorundayım kızlar maalesef aslında mecburiyet çünkü fazla bilgi yok kendisi hakkında.Ne tür kızlardan hoşlanır bilmem ama ciddi ve uzun süreli bir ilişkisi olamaz gibi geliyor.Acı ama gerçek bence .Neyse zaten bizi alıcak değildi.Benim love storyim,ev arkadaşım ,aşk pilim çok sever kendisini ama en azından bu temennim ona ve  size gelsin.T.O.P kadar yakışıklı , karizmatik ve seksi bir eş adayı versin size Allah.Eee kocanızla da T.O.P'ın konserine gidip, T.O.P'a nispet yaparsınız :))


                               TAEYANG




Efendim gelelim diğer üyemiz Taeyang'a .Gerçek ismi Dong Young-bae dir. Ama Taeyang tabi ki daha güzel ve anlamlı .Kore de güneş anlamına geliyor.Bana göre çok romantik bir sesi var.Grubun ilk ve ana üyesinden bir tanesi .G-D ile paylaştığı ve yazdığı çok şarkısı var.Tabi ki kendinin de çok şarkısı var ki bitanesi benim kalbimi fethetti.En favori şarkısı 'EYES,NOSE,LİPS'tir. Şarkının klibi normal olsa da Taeyang'ın vücudu ve romantik sesiyle müthiş görünüyor.Mutlaka dinleyin.Şarkı ile ilgili en bomba olay ise arkadaşlar, Amerikalı şarkıcı Bruno Mars'ın şarkıyı çalmış olmasıdır. Taeyang'ın şarkısını ilk dinlediğim zaman o kadar tanıdık gelmişti ki bir kaç kere dinleyince Bruno Mars'ın 'When I Was Your Man' şarkısı aklıma geldi .Ve iki şarkıyı yan yana dinleyince her şey açığa çıkıyor.Biraz araştırdıktan sonra nasıl oluyorsa Taeyang'ın şarkıyı çaldığı iddia ediliyor fakat tabiki sonunda Taeyang'ın şarkıyı daha önce çıkardığı ortaya çıkıyor. Youtube'a Bruno Mars ve Taeyang 'Eyes,Nose,Lips' yazmanızı öneririm.Şok olacaksınız.Bir Bruno Mars hayranı olarak şok olmadım değil.Neyse artık olan olmuş. Taeyang'ımız resimde gördüğünüz duştan çıkmış ıslak saç stili ile dolaşmaktadır.Ve nerede enteresan bir renk var ona boyatıyor saçlarını.Hareketli, olduğu gibi davranan tek üye bana göre.Konserde herkes kalın kıyafetlerle ter içinde kalırken ,o umursamadan üstünü çıkarıp atabiliyor.Tabi bizim işimize geliyor rahat olması ,neden diye sormayın o rahat edince çıkan görüntüler daha izlenesi de ondan canımmmm :)).Neyse Taeyang'ımız dan bu kadar korellalarım :)).


                             DAESUNG




Gelelim yüz ameliyatı geçiren grup üyemiz bir diğer oppamız Daesung'a .Kendisi uzattığı saçlarını yüzünün yarısına kadar diktirdi.Şaka şaka ,yüzünü ve özellikle gözlerini görmeye hasret kaldığımız oppamız böyle bir saç şekli yaparsa pardonda biraz dalga geçmek hakkım şimdi.Yanlış anlaşılmasın kendisini çok severim.Sesi de gerçekten çok güzel,Grup ta işte Daesung'un sesi dediğim bir sesi var :).Çok şirin yaa. İnsanın böyle bir kankası olsa sıkıntı falan kalmaz bence :).En konuşkanı grubun.Herkesi o idare ediyor bana göre.Hani ailenin en küçükleri vardır ya ,ekmek almaya o gider arada bütün ufak tefek işleri o yapar ama hiçte küçük kalmaz sesiyle zaten bir devdir .İşte öyle bir tatlılık abidesi.Türkiye'de yaşasa kesin Rize'li olurdu garibim.Yanlış anlaşılmasın Kore'de pek büyük burun görmeye alışık değilim o yüzden :).Onunla ilgili en üzüldüğüm nokta zamanında buralara gelebilmek için çok çabalamış ve hatta ailesini karşısına almış olmasıdır.Çok çalışmış ve çok emek vermiş.Gruba girebilmek için ailesinin istediği işi yapmayıp sürekli çalışmalara ve provalara gitmiş.Ki sonun da başarmış.Umarım ailesi şuan onunla gurur duyuyordur .Fighting oppa :))Eğer hayallerinin peşinden gitmeseydi böyle sevimli ,sesi o kadar güzel olan bir oppa tanımayacaktık ve belki Bıgbang hep eksik kalacaktı.Neyse oppamız akıllılık etmiş bizi düşünmüşte zamanında onu tanıdık.Bundan sonra da onu hep görmek dileği ile :).


                                  SEUNGRİ




Seungri'mizin en son halini koymak istedim resim olarak arkadaşlar.Çünkü grup üyelerinden saçını en az değiştiren isim ki hatta ilk defa sarıya boyattı bu sene.Yakışmış mı yakışmış :).En duygusalımıza.Bütün romantiklikleri, minik minik sevimlilikleri Seungri'miz almış. Eşşek sakası yapmakta ustadır kendisi.G-D'nin minik totosuna zamanında sert bir tekme atmıştı.G-D garibim hiç sesini çıkarmadı .Ama intikam soğuk yenen bir yemektir.Hem kendi ınstagram hesabından hemde Seungri'nin kendi instagram hesabından Seungri'yi ifşa etti kaç kere.Tabi ki kötü bir halde değil habersiz çekilmiş bir kaç fotoğraf ki ben olsam intikamım daha acı olurdu :).G-D seviyor takım arkadaşını .Sevmek diyince bir Vıp yazar G-D ve Seungri arasında bir metin yazmış fakat ben okurken utandım doğrusu.G-D, Seungri'den hoşlanıyor falan ama söyleyemiyor .Seungri de G-D'yi seviyor ama bir abi olarak .Yani vahim bir durum anlaşılan.Nasıl böyle bir diyaloğu layık görürler :(.Tamam G-D ve Seungri çok yakın pozlar veriyorlar ama böyle de bir yakıştırma yapmak ayıp olur bu sevimlilere).Yani öyle arkadaşlar grubun en kendi halinde üyesi gibi ama sessiz olandan korkucaksınız diye boşuna demiyorlar.Kim bilir kendi aralarında neler oluyor :)





Son olarak en enerjik ve en sevdiğim şarkılarını dinlemenizi isterim.Kalkıp dans etmek isteyeceksiniz.Ki G-D'nin bu halini yadırgamayın ve kalkın dans edin :))Birde içimde kalmasın arkadaşlar bahsettiğim o tekme sahnesini sizinle paylaşmak istiyorum :))




20 Ekim 2015 Salı

KAHVERENGİ

                                         

                                      KAHVERENGİ




Hiç içinizden geçirip tamamlayamadığınız cümleleriniz oldu mu ? .Canınızı sıkan ,bir şeyler yapmak istediğiniz fakat kendiniz de o cesareti bulamadığınız.Sanırım bunları dile getirebildiğim tek mevsim sonbahar.Sonbahar kahverengisi, hayatlarımıza dokunan ,nefes aldıran. En renksiz olup ama en iç açan.Bugün aslında anlatmak istediklerime yaşadığım bir an ile  giriş yapmak istiyorum.Kalabalık bir caddenin ortası .Aceleyle ayakkabıcıdan aldığım ayakkabı ile eve yetişme telaşı ile caddede hızlı adımlar atarken yaşlı amcanın kızım sesi ile durdum.Yaşlı ve yaşlılığı sebebi ile ağırlaşmış dili, küçülmüş bedeni ile elinde bir not kağıdı.Kızım dedi bu numarayı rica etsem telefonuma yazıp arayabilir misin ?.Başta korktum çünkü hep evden kızım yabancı birisiyle fazla konuşma bir şey uzatmaya veya vermeye kalkarlarsa alma ,aman ha kızım etraf kötü, sözleriyle uğurlandım.Ailem haklıydı elbette  kızlarını korumak istiyorlardı.Fakat korumak istedikleri kızları bütün insanlara korkarak mı yaklaşacaktı? .Kendimi kötü hissettiğim bir gerçek.Daha doğrusu amcaya karşı duyduğum bu korku beni utandırdı.Söylediği gibi biraz tereddüt ettikten sonra verdiği numarayı yazdım ve aradım .Telefonu amcaya uzattıktan sonra hızla uzaklaştım.Amcanın arkadan teşekkür edişini duydum en son.Korkuyoruz .Kendi caddelerimiz den,sokağımızdan ,kendi insanımızdan ama en çok da kendimizden.Korkmadan ,çekinmeden sokağa çıkıp,herkesle konuştuğum ,komşuların verdiği ekmek arasını yediğim zamanlarda  mutluydum.Mutluyduk.Sanırım artık gerçekten büyümek istemiyoruz.Hep çocuk kalabiliriz. Çocukça şeyler diyoruz ya evet işte tam yapmamız gereken şeyler çocukça şeyler yapmak.Tereddüt etmeyelim.Bir şeyleri söylemekten çekinmediğimiz,tabi ki başkalarını kırmaktan bahsetmiyorum.Ayırıyoruz .Cinsiyetine göre ,yaşına göre ,ten rengine göre ,sosyal statüsüne göre.Bütün bu kavramların yok olması dileği ile. Kendi canavarlarımızı yok edemediğimiz ,içimizdeki hayvani duyguların büyüdüğü bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Twixi bile ayırdık .Sağ twix ,sol twix. Reklam yapmıyorum haberiniz olsun.Tabi bunu kendi içimde de sorguladığım için belki ?.Hiçbir farklılıkları olmamasına rağmen.İşte bizim de özümüz aynı sadece kendi çıkarlarını korumak isteyen insanlar çok farklıymışız gibi bizi farklı ambalajlara koymak istedikleri kesin .Zenciler neden köle olarak görülür ? Sakallılar neden teröristtir mesela? Bir beyaz neden her zaman asildir ? Doğu neden geride Batı neden ileride görülür ? . Neden bunları sınıflandırmak ayırmak istemişiz gerçekten hiçbir hümanist düşünce ile ifade edemiyorum.O yüzden silkelenelim. Bize de sonbahar gelsin.Bütün gereksiz duygularımızı sararmış yapraklar gibi dökelim.Sonra toprakla beraber en güzel kahverengi olsun.Canı cehenneme bütün insan hayatını ve duygularını umursamayan düşüncelerin .Uzun bir aradan sonra ve birazda biriktirmiş olduğum duygular ile tekrar sizler ile birlikteyim sevgili okurlarım.Bundan sonra daha sık yazacağım .Küçük bir duygu karmaşası ile yazdığım bu  yazıyı umarım beğenirsiniz ki sizin içinizde böyle duyguların olmadığını biliyorum.Sevgilerle sevgili bir bardak çaylarım. Akşamınız güzel sohbetiniz ve sevdikleriniz ile olsun . :))

21 Haziran 2015 Pazar

KİŞİLİKLERİNİZ BİLE KİŞİLİKLİ SEVDİ Mİ ?

                      BİN BİR KARAKTER ÇİFTİMİZ

                                 KİLL ME HEAL ME                                        



Öncelikle dizimizin konusu ve karakterlerinden bahsetmeden önce isminden biraz bahsetmek istiyorum.Öncelikle dizinin başlarında baş kahramanımızın acınası halleri karşısında ölmek isteyecek ve kızımızın muazzam duygusal aklı ile iyileşeceksiniz.Bu kadar ipucu ile sizi dizinin konusuna uğurluyorum :))

Konumuz: Cha Do-Hyun karakterini canlandıran Ji Sung ÇKB ( Çoklu kişilik bozukluğu ) hastası ,yedi kişiliği olan,yakışıklı,karizmatik,her suratının diğerinden daha aşık olunası ve Seungjin aile şirketinde ilk varistir.Diğer ana karakterimiz  Oh ri-jin karakterini canlandıran Hwang Jung-eum psikiyatri doktorumuz ve hikayemizin güzel ,tatlı,sempatik ,dudakları öpülesi unnimiz.Ve  Park Seo-joon Oh ri-on karakterinde  Oh ri-jin'in ikiz kardeşini canlandırmaktadır.Kendisi gizemli yazarımız ,sürprizlerle dolu uzun boylu manken kıvamındadır.Diğer aile üyelerini dizide zaten görüp izleyeceksiniz arkadaşlar.Fakat genel olarak dizinin hikayesinden bahsetmek istersek ;Kızımız ÇKB rahatsızlığı olan oğlumuzun kişisel doktoru ve oluşan kişiliklerine birebir tanıklık edip hatta bizzat sebebi olan ,zamanla ortak noktalarının olduğu Seungjin şirketine karşı savaşlarını anlatan komik,eğlenceli ve oyunculuklara hayran kalacağınız bir dizi.Oğlumuzun karakterlerini size birer birer anlatacağım :))


                                                                       Shin Se-gi 



Cankurtaranımız,bir bakışıyla düşmanları titreten dövmenin en çok yakıştığı ve en çok sevdiğim karakterdir kendisi. Sevdimi dünyayı yakan, gözü sevdiğinden başkasını görmeyen,sevdiği kızın sözleri kendisinde kanun hükmünde olan ve her geldiğinde aşık olacağınız bir adam.Daha doğrusu adamın hası,dibi,kralı :)))

                                                                         Perry Park




Bomba gibi adam vessalam.Evet tamda öyledir kendisi 40'lı yaşlarda alkol hastası,gömlek seçimine hayran kaldığım ,aksanını duymak için sabırsızlandığım çılgın bir karakterdir kendisi.Gördüğünüz saç stili onun zamanından kalma ve Perry Park olduğunu anlayacağınız hoş bir ayrıntı :))

                                                                       Ahn Yo-seob 



İntihara meyilli kişiliğimiz .Daha çok genç ama hayatın ve sınavların getirmiş olduğu stres ile her an intihar etmeye çalışan gencimiz.Tabi abarttık, sınavlardan ve hayattan olmasa da geçerli sebepleri olduğunu anlayacaksınız. Dizinin ismi ile bağlantılı çok güzel bir sahne izleyeceksiniz,kişiliğimizin sebep olduğu.:(


                                                                       Ahn Yo-na




Eğlendiğim ,en çok sevdiğim ve gülmekten karnıma ağrıların girdiği sahnelerin baş kahramanıdır.Ahn Yo-seob'un ikiz kız kardeşi rolünde.Çılgın ergen,yakışıklı oppa hastası :)) .Kiçibe seni :)).Kızımızın başına çok iş açacak çok :))


                                                                            Nana




Nana karakteri biraz sürprizli bir karakter .Aslında hikayenin başrol kızımızla olan kısmı diyebilirim ve daha fazla sürprizi kaçmadan karakterimizden bahsetmeyi bitiriyorum :))

                                                                    Lee Do-hyun


Karakterin içinde karakter.Her şeyi tam anlamıyla anladığınızı zannedip aslında hiç bir şey bilmediğinizi anlayacağınız karakterimiz. Cha Do-hyun aslında Cha Do-hyun değil :) Dizi sürprizlerle dolu fakat fedakar oğlumuzu alıp kucağınıza sarıp sarmalamak isteyeceksiniz ki zaten baştan sona bunu yapmak istemişimdir :))

                                                                        Mr. X

                                                        

Peki bu kim ?.Karakterimiz dizinin en sonunda çıkıp herkesi şaşırttı.Ama iyi mi kötü mü ? . Bütün karakterleri toplamaya mı geldi yoksa dağıtmaya mı ?.Küçük şüpheli çantasıyla beraber biraz heyecanlandıracak :))


                                      

Onların ki ilk aşk.Birbirlerinin masum limanları.İnsanlığını kaybetmiş bir kalbin iki mağduru.Fakat onlar bunların üstesinden gelmeyi başardılar.Adam sadece telafi etmeye çalıştı,o kadar güzel baktı ki kadın sevildiğini hissetti.Kadın sadece iyileştirmek istedi.Kendisinin aynı onun yaralarıydı. Bazen kötü anıların silinmesi için tekrar canının yanması gerekir.Bunu katlanılabilir kılmak ise yanınızdaki iledir.İşte böyle güzel bir hikayenin sonuna geldiğinizde üzüleceksiniz.Oyunculuklara hayran kalıp ,şaşkınlık içinde izleyeceksiniz.Ben dizi bittiğin de yanımda birisini aradım.İyi gelecek.Yalnızlık kötü :)).Neyse umarım beğenirsiniz demeyeceğim zaten mükemmel bir dizi,sadece yazımı beğenirsiniz diyorum o zaman :).Görüşürüz sevmeyi seven kalpler,korellalar.Sarangheyooo :) :*

12 Haziran 2015 Cuma

EN GÜZEL EKSİKLİĞİMİZ .

                          

                              EKSİLMEYEN TARAFIMIZ






Aslında eksik tarafımız.Kaç parçaya bölündüğümüzün, aslında ne hale geldiğimizin farkına varmadan günden güne büyüyen o eksiklik.Herhangi bir yolda ,bir şemsiye tutuşta,birinin gözlerini yakaladığınızda ,bir anda.Adının ne olduğu belli değil.Tarif de edemem .Söylebilseydik bunları yazıyor olmazdık belki.Ne yarım kalmışlık nede tamamlanmışlık.Kendinizi rüzgara bıraktığınızda ki heyecan,sırılsıklam ıslandığınızdaki afallamışlık .Birileri için hiçbir şeysinizdir.Sizin gördükleriniz onun istedikleri uçurumdur.İmkansızlık küçük kalmış mıydı?.Aynı şemsiye tutuşu,kitap okuyuşu.Aynı yıldızın altında farklı parlıyoruz oysa.Herkesin hissedişi, sevgisi farklıdır.Gel deyişi.Gelmese de olur.Sevmese de olur.Zaman bazen yaralara ilaç bazen günden güne büyüyen uçurum.Hangisini yaşıyoruz bilmiyorum.Eksik tarafımız doluyor.Eksilmeyen taraf oluyor.Her günde farklı bir telaşla ,yavaşlatıyoruz bizdeki onları. Molalarımız acıdır bizim.Nefesimizi keser.O yüzden yorarız kendimizi.Faydamıza mıdır ,zararımıza mıdır ?.Kolay şeyler isteriz biz.Onun en güzel hali bizim dünyamızdır.Anne sevgisi kadar özlem kokmaz.Çünkü acıtırız birbirimizi.Yaralarız.Yine de vazgeçmeyiz.İnsanın bunların yapılmasından hoşlanmıyorum deyip ,kendisinin yaptığı gülünç olaylar misali.Evet gülünç.En salak halimiz.Kırılan parçalarımıza oturup çocuk gibi gülüyoruz.Çocuğu başka bir şeyle kandırabilirsiniz.Ama sizin parçalarınız her gün tekrar kırılacaktır.Ağlayamıyoruz.Herkesin düşündüğü şey değil.Sizin hissettiğiniz.Yağmuru herkes sevmez.Islanmayı bilmeyen ,yağmur sonrası güneşi sevemez.Sevmeyin zaten.Bazı şeyler sadece bazıları için özel olmalı.Aşık Veysel güzel demiş: Güzelliğin on para etmez  bendeki bu aşk olmasa.Güzel olmanıza gerek yok .Birisinin en güzel sözü olun,en güzel cümlesi.İyi ki varsın cümlesi ile kurulan.Onunla bahar olmuş gönlümüz,sonbahar sarısı sevmez. Eskimek istemeyiz.Onu eskitmek istemeyiz.Kirpikleri ,gözleri ,elleri,çay içişi hepsi onun.Hatırladığımız bizsiz.Onlarla olmadan bu kadar onlarlaşmışız. Bu kadar seven bir gönülde kim olmak istemez ki .Her zaman her şey aynı zamanda aynı şekilde hissedilmiyor.Bazen kıymet bilmek gerekir.Çok sevmek yetmez bazen,çok sevilmek kafidir.Şimdi sorun kendinize: Çok seviliyor muyum ? .

11 Haziran 2015 Perşembe

PAHA BİÇİLEMEZ MUDO CİTY KÜTÜĞÜ :))

                               HER EVE LAZIM KÜTÜK 

  Hemen gidip almalıyım !



Ülkemizde kütük sevdası almış başını gidiyor .İnsanlar yemeden içmeden indirime düşecek kütükleri bekliyor.Fiyatı düşmüş olan bu kütük değil arkadaşlar, bunu satın alan ve satışa sunan insanlar.Görmüş olduğunuz kütük altın kaplama mı ?,yoksa ev robotuna mı dönüşüyor aldıktan sonra?,yada bin ciltlik bir kitap mı ?.Ben söyleyeyim bin ciltlik bir kitap olsaydı,kimse bakmaya bile tenezzül etmezdi .Altın kaplama veya ev robotu olmuş olsa sadece belirli bir kesimin satın aldığı kapitalizm ögesi olmuş olurdu.Şimdi de aynı zaten.Sırf üstünde marka var diye,değerine değer katmış.Fakat şunu da söylemek isterim.Bu ürünün satış fiyatı dikkat çekmek içinde yapılmış olabilir.Zira normal bir masa veya koltuk takımı için yüksek fiyatlar normal, hatta kıyafetlerin yüksek fiyatları bile bize normal geliyor artık.Ama bir kütüğün üstüne 1.350.00 TL fiyat koyup sonra da indirim hali 945.00 TL ile satışa sunulursa hem kütük hemde mağaza markası ücretsiz bir şekilde viral reklam yapmış olacak.. Viral reklamı da bahsedeyim biraz arkadaşlar.Gerçek olmayan fakat gerçekmiş gibi gösterilen reklamlar.Örneğin Fulya'nın intikamı.Fulya reklamda aldatıldığını söylüyor ve eski sevgilisinin o site üzerinden kıyafetlerini satıyordu.Sitenin ismi gittigidiyor.com. Zamanında dünyada ki en iyi iş adı altında bir viral reklam daha yayınlanmıştı. Bir ada ve aylık binlerce dolar maaş.Haftalarca konuşulmuş ve her yerde bu işten ve adadan bahsedilmişti.Hiçbir çaba harcanmadan milyonlarca dolar reklam masrafından kurtulunmuş ve dünya çapında büyük bir tanıtım yapılmış olundu.Tabi ki işe alımlar oldu.Her ay başka birisi işe alındı fakat yapmış oldukları reklam ve bunun sonucu gelen kazançlar ,ödedikleri aylık maaşı sadece bir hiç kılıyordu.Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez nede olsa :)).Tabi ki böyle bir şey mi amaçlanmış yoksa gerçekten ciddi ciddi bu şekilde bir ürün bu fiyata satışa mı sunulmuş bilmiyorum.Her ikisi de utanç verici.Askeri ücretten bile pahalı olan bu kütük ,temel ihtiyaçlarımızdan birisi haline gelmiş.Eşit olmayan bir dünyada yaşadığımızın kanıtı aslında.Eve ekmek götürmeye zorlanan ve ay sonunu zor getiren emekçi ve işçi insanlar ,diğer tarafta ise bir kütüğe bu kadar çok para verebilen diğer insanlar. Kütüksüzlük problemi mi çekiyoruz?.Salonumun ortasında bin liralık kütük olmayınca rahat edemiyor muyum ?.Ne zaman bu kadar marka bağımlısı olduk.Etiketler yapışmış ruhumuza ,kalplerimize,insanlığımıza.Sorun var hemde çok büyük!.Evet arkadaşlar bu utanç ve buram buram kapitalizm kokan indirim elbette sizi mutlu etmiştir.Yazımı okuduktan sonra koşa koşa mudo city'ye gidip bir kütük alacaksınız eminim.Çünkü ülkemizde aldığımız üç kuruş maaşlarla kaç tane kütük alabiliriz ki ?.Şu kötü espriyi yapmadan yazımı bitirmeyeceğim :).Bekleyin geliyor :)Kütüğümüzü mudo city'ye aldıralım hep beraber,bu işte para varmış baksanıza :)))).Hiç vazgeçmemiş olsanız bile bu esprimden sonra kütüğü almaktan ve mudo city'ye girmekten vazgeçmişsinizdir.Yakın arkadaşlarım kütük ile ilgili kötü esprilerime maruz kaldılar .Buradan özür diliyorum.Kulak ve psikiyatri masraflarınız benden.Tamam hoşça kalın  gari :))

6 Haziran 2015 Cumartesi

ÜNİVERSİTE ADAYLARINA DUYURULUR :))

                HAYAL EDİLEN VE GERÇEKTE OLAN

             ÜNİVERSİTE ADAYLARI OKUYUN DERİM


Bir üniversite öğrencisi olarak yazmış olduğum durumların çoğunu yaşamış veya gözlemlemiş bulunmaktayım.Çoğu şok geçirdiğim şeyler ,o yüzden inşallah yaşamazsınız.Lisede hayal ettiğiniz ,gerçekleşmesini umduğunuz çoğu şey yalan daha doğrusu hepsi yalan arkadaşlar.Hayata toz pembe gözlükleriniz ile bakmayı bırakın.Şimdi sakince yazdıklarımı okuyun .En azından benim kadar hayal kırıklığı yaşamazsınız.



Görmüş olduğunuz resim sonuçlar açıklanıp kazandıktan sonra üniversitenin sayfasına girip bizzat kontrol ettiğim resimdir arkadaşlar .Yerini de söyleyeyim ; Pamukkale Üniversitesi -Turizm Fakültesi.Hiç bir şey  göründüğü gibi değil .Açıklayabilirim :) Malum Denizli'de deniz yok,bari gölle avunuruz demiştim ama yakınından kıyısından geçemedim.Hayaller hayal oldu :(



Şiddetli kızgınlık içerir.Görmüş olduğunuz fakülte , 45 dk' lık otobüs yolcuğu sonucu önceden huzur evi olan sonradan kampüsün hiç bir yerinde bize yer bulamayıp dekanın özenle seçmiş olduğu fakültemiz .Burası girişi, etrafını göstermeye utandım.Çünkü Denizli'de çöl olacağı aklıma gelmezdi ama ülkemizde de bir çölümüz varmış.Ben gitmeye utanıyorum onlar bizi oraya götürmeye utanmamışlar.O yüzden ne yapıyorsunuz,iyice araştırıyorsunuz.Gerekirse gidip yerinde inceliyorsunuz veya tanıdığınız varsa ondan rica ediyorsunuz gidip bakması için .Artık gerisi üniversitenin vicdanına kalmış.




Gelelim meşhur çimlere.Öğrencinin kumsalı haline gelen yemyeşil çimlere arkadaşlarınızla uzanıp kitap okuyacak ve sohbet edeceğinizi düşünüyorsanız ,çok düşünürsünüz çok beklersiniz.Ancak üstünden geçersiniz belki onu bile yapamazsınız çünkü çimlere basmayınız yazısı ile karşılaşabilirsiniz :)).Zaten sınavlardan ,ondan bundan hiç bir şeyi gözünüz görmez.Yarın sınav var ben şu çimlere bir uzanayım da güneşin tadını çıkarayım ohh miss dünya umrumda değil , çimler olmasa nasıl atlatırdım bu stresi dersiniz zaten :)).Arada yapıyorsunuz canım o kadar da değil:)




Lisede ki hocalarımın önüne kırmızı halı serse idim  keşke .Derste tatlı tatlı anlatırlar ,fakat sınavda ağlatırlar.Sınav öncesi sorumlu tuttukları yerler ile sınav da çıkan yerler arasında burası ile kuzey kutbu arası kadar fark var.Bir sınava sekiz kitap sorumlu tutan hoca bile görmüşlüğüm var .O yüzden tatlılıklarına ,sevimliliklerine aldırmayın.Tabi ki de sevdiğiniz bilgili iyi hocalar çıkacaktır.Fakat her bölümde bahsettiğim hoca olma ihtimali kesindir. 





İnanın sınav zamanı tamda böyle bu şekerlikte arkadaşlarınız çıkacaktır.Bu arkadaşlar,türünün son örneği.Sınavdan bir iki hafta öncesinden sizinle irtibat kurmaya ,konuşmaya başlarlar.Yani diyorlar ki sınav yaklaşıyor seninle samimiyet kurayım da not istediğim de bana notları vermemizlik yapma.Kitabı alın ve ağızlarına bir tane yapıştırın.Bunu içinizden yapın canım :)) Ama daha kibar yolu olarak notlarınız eksik veya olmadığınızı söyleyebilirsiniz :))Ha bu arada suçu öndeki iki çalışkan arkadaşa atabilirsiniz.Zira her sınıfta önde oturan bütün notlarının tam olduğu hatta fazla olduğu ama paylaşmak konusunda cimri olan o arkadaşlara yönlendirebilirsiniz ,onlar hallederler durumu:))



Sonraki yıllarınız arkadaşlar.Çünkü ilk sene bir heyecanla gitmediğiniz görmediğiniz yer kalmayacak.Fakat ilk sene edindiğiniz arkadaşlara dikkat edin çünkü ikinci sene hiçbiri kalmıyor.Bir yerlere de hevesiniz kalmıyor.Böyle panda gibi sürekli yatmak isteyeceksiniz.O yüzden ilk sene enerjiniz varken gezebildiğiniz kadar gezin. Eğlenebildiğiniz kadar eğlenin .Ama mantıklı gezin .Öyle o mekandan diğer mekana gitmeyin.Bir gün okey oynayalım bir gün tavla gibi saçma sapan vakit öldürmeyin.Tecrübe ile yaşanmıştır.Pişmanlık ile sonuç buluyor .Benden söylemesi.




Sakın ama sakın ilk sınavlarım kötü geçti kötü aldım diye üzülmeyin.İlk sınavlar genelde düşük gelir.Çünkü hocaları tanımıyorsunuz ,sınav yöntemi falan derken gayet normal.Bu arada üniversitede birinci sınav vize,ikinci sınavlar final ve kurtarma sınavları büt diye adlandırılıyor.Alışırsınız merak etmeyin.Allah nazarlardan saklasın henüz bir dersten kalıp büte girmedim.Ben o hiç büte girmeden üniversiteyi bitiren inek öğrenci olma yolunda ilerliyorum.Allah size de nasip etsin :))




Gelelim şu üniversiteye gidince kızlar teklif ediyor muhabbetlerine.Hiç öyle bir şey yapmadım.Yapan arkadaşlarım da olmadı.Erkekler bile cesaret edemiyorlar, bırakın kızları .Hepsi insanları üniversiteye çekmek için uydurulmuş yalanlar. Eee nede olsa her yerde sübliminal mesajlar :).Arkadaşlar biraz anane tavsiyesi olacak ama ,gidin düzgünce okuyun bitirin .Öyle her gördüğünüze sevgili gözü  ile bakmayın,yavşamayın .İnsan olun.İnanın o kadar itici ,o kadar saçma sapan gözüküyor ki .Anlaşılıyor :)





Gelelim son söyleyeceklerime.Kesin hedefler koyarak gelmeyin.Bu söylediğimi yanlış anlamayın.Tabi ki hayatta istedikleriniz olsun kendinize hedefler koyun fakat bu hedefler kısa vadeli ve kendinize en yakın hedefler olsun,mutlu olabileceğiniz.Çünkü geldiğiniz ilk sene ile sonraki her sene hedefleriniz ,istekleriniz değişecektir.Öğreneceksiniz,göreceksiniz.Hiçbir şeyin düşündüğünüz gibi olmadığını veya aslında ben böyle hiç mutlu değilim diyeceksiniz.Karamsar olmayın.Sadece içinizden geçenleri yapın.Aile baskısıyla yada hiçbir tercihiniz olmadığı için gelmiş olabilirsiniz fakat,hep bir çıkış yolu vardır unutmayın.Bu söylediklerimin hepsi başınıza gelmeyebilir ki zaten öyle bir şart da yok.Ama kısaca Denizli için geçerli durumlar genelde :)).Tamam tamam fazla kötü düşünmeyelim.Eğer burayı kazanıp gelirseniz iletişime geçin .Bakalım neler olacak :).Bu arada burada apart fiyatları çok yüksek ona göre bütçenizi ayarlayın :) . İstediğiniz üniversiteyi ve bölümü kazanmanız dileği ile :))

2 Haziran 2015 Salı

DUYGULARINIZI ALT ÜST ETMEYE HAZIR OLUN !

                                   SALYANGOZ ÇİFTİMİZ

                                  " FATED TO LOVE YOU"

Görmüş olduğunuz kahkahayı sakın unutmayın .Çılgınlar çılgını kahramanlarımızdan bir tanesi Lee Gun(Jang Hyuk) .Dizinin mükemmelliği girişinden belli.Eee güzel dizi dediğin böyle çılgın kahkahalarla başlar.Gülmek ,ağlamak ,delice sevmek,çılgınlar gibi peçete tüketmek serbest.O kadar çok duyguyu bir anda yaşayacaksınız ki ,psikopatlık garantisi benden size:))





Şimdide yakışıklı kahkahamızın biricik kaderi,şekerparesi ,canından çok sevdiği salyangozu ile tanıştırayım Kim Mi Young(Jang Na Ra)Ve benim de biricik unnim,kayıp ablam minnak burun.Gözlüğün en çok yakıştığı güzel yüz.Post-itlerin  en sabiti, en yapışkanı:)Tatlıcılar kralının kızı, şerbetli baklava :))Ama o kadar çok acı çekti ki ciğerim parçalandı .Ablam dizide ağladı ben bilgisayarın başında koltukta :((




Dizide çoğu kez göreceksiniz bu sahneyi ama ben size özet geçeyim;onlarda pirinç keki bizde mercimeği fırına verme işlemi :)).Sonrası belli ,aşağıda görmüş olduğunuz salyangoz bebeğimiz :)





Gae Ddong, çiftimizin bebekleri 'köpek kakası' :)) .Şimdi sorabilirsiniz be ne şimdi diye ama ,kızımız bebeğinin fetüs ismini köpek kakası manasına gelen Gae Ddong koydu.Sağlıklı bir şekilde doğsun diye fakat ,salyangoz bebeğimiz hem sevindirip hemde üzdü :((Onların kaderi olan ,birbirlerine bağlayan küçük mucize:).


Bu hayran kalacağınız sahnenin sadece bir kısmı ,sürprizi kaçmasın diye esas yeri göstermek istemedim ama şu ipucunu verebilirim.Siz bir kadını gözyaşlarından öpen bir adam gördünüz mü?


Şimdi sizde bir kahkaha :)) Diş macunu reklamı kampanyası teklifi almıştır heralde ,dişleri o kadar güzel ki her an yanından diş macununu çıkartıp ,dişlerimin beyazlığını ...,diyecek gibi :)).İnci gibi maşallah.Bay kahkaha :)))




                                                Sakın dönme.Dönme .Bir anlık veda gibi...
                                    Seni göremesem de, duyamasam da, yine de ben iyiyim
                                  Veda etmek acı olsa da ,tekrar kalbim acı ile dolacaksa da 
                                   Sen mutlu olduğun sürece,gülümseyebildiğin sürece ben ...
                            Unutana kadar özleyeceğim,bugünden daha fazla gözyaşı dökeceğim
                             Kadere benzeyen sen gibi olamayacak,sadece bir tane ,sadece sen...
                                         Gözyaşlarım kadar mutlu olmalısın,Elveda sevgilim...

İnsanın içini  acıtan sahneler vardır.Kızımız A Gentleman's Dignity dizindeki ım me'riyi hatırlattı bana .Ağlamak kimsede güzel durmaz ama o kadar güzel ağlıyorlar ki hissettim ,sanki ben kaybetmiş gibiydim... ? :)) Söylemem meraklanın biraz ,acaba kim ? :))





Umarım yazımdan kalbinize bir yıldız kaymıştır.Sıcak anılarla kalın istedim :)) .Sizi seven insanlar hiç bir zaman etrafınızdan eksik olmasın.Belki bir bardak çay molası,belki bir fincan Türk kahvesi birleştirir.Her şey bahane olsun güzel anlar için .Eğer yazımı okuyup ,izlemeye karar verip ,izlediğiniz zaman yorumlarınızı beklerim .Ben hissettiğim sahneleri paylaştım.Sevgi ile kalın :) :*




Az kalsın unutuyordum :(.Kediciğin hanımı beni öldürürdü valla .Efendim bir diğer lakabı kedicikdir ben deniz Choi Jin Hyuk için tıpatıp benzeyen bir yakıştırma.Sevimli bir kedi gibi,gülünce kedi suratı ortaya çıkıyor ve tam bir ısırmalık şekerleme oluyor kendisi :) ,kendisi dizide yan rol olarak yer aldı fakat biraz konuk oyuncuya kaçtı gibi geldi ama olsun görmek yeter karizmatik kediyi :)).Buradan oda arkadaşım ,love storyim ,enerji kaynağım olan benim kediciğe selamlar ve onun kediciğini de yazdığıma göre yazım burda bitmiştir.Hoşçakalın tekrardan...