20 Ekim 2015 Salı

KAHVERENGİ

                                         

                                      KAHVERENGİ




Hiç içinizden geçirip tamamlayamadığınız cümleleriniz oldu mu ? .Canınızı sıkan ,bir şeyler yapmak istediğiniz fakat kendiniz de o cesareti bulamadığınız.Sanırım bunları dile getirebildiğim tek mevsim sonbahar.Sonbahar kahverengisi, hayatlarımıza dokunan ,nefes aldıran. En renksiz olup ama en iç açan.Bugün aslında anlatmak istediklerime yaşadığım bir an ile  giriş yapmak istiyorum.Kalabalık bir caddenin ortası .Aceleyle ayakkabıcıdan aldığım ayakkabı ile eve yetişme telaşı ile caddede hızlı adımlar atarken yaşlı amcanın kızım sesi ile durdum.Yaşlı ve yaşlılığı sebebi ile ağırlaşmış dili, küçülmüş bedeni ile elinde bir not kağıdı.Kızım dedi bu numarayı rica etsem telefonuma yazıp arayabilir misin ?.Başta korktum çünkü hep evden kızım yabancı birisiyle fazla konuşma bir şey uzatmaya veya vermeye kalkarlarsa alma ,aman ha kızım etraf kötü, sözleriyle uğurlandım.Ailem haklıydı elbette  kızlarını korumak istiyorlardı.Fakat korumak istedikleri kızları bütün insanlara korkarak mı yaklaşacaktı? .Kendimi kötü hissettiğim bir gerçek.Daha doğrusu amcaya karşı duyduğum bu korku beni utandırdı.Söylediği gibi biraz tereddüt ettikten sonra verdiği numarayı yazdım ve aradım .Telefonu amcaya uzattıktan sonra hızla uzaklaştım.Amcanın arkadan teşekkür edişini duydum en son.Korkuyoruz .Kendi caddelerimiz den,sokağımızdan ,kendi insanımızdan ama en çok da kendimizden.Korkmadan ,çekinmeden sokağa çıkıp,herkesle konuştuğum ,komşuların verdiği ekmek arasını yediğim zamanlarda  mutluydum.Mutluyduk.Sanırım artık gerçekten büyümek istemiyoruz.Hep çocuk kalabiliriz. Çocukça şeyler diyoruz ya evet işte tam yapmamız gereken şeyler çocukça şeyler yapmak.Tereddüt etmeyelim.Bir şeyleri söylemekten çekinmediğimiz,tabi ki başkalarını kırmaktan bahsetmiyorum.Ayırıyoruz .Cinsiyetine göre ,yaşına göre ,ten rengine göre ,sosyal statüsüne göre.Bütün bu kavramların yok olması dileği ile. Kendi canavarlarımızı yok edemediğimiz ,içimizdeki hayvani duyguların büyüdüğü bir dünyaya doğru ilerliyoruz. Twixi bile ayırdık .Sağ twix ,sol twix. Reklam yapmıyorum haberiniz olsun.Tabi bunu kendi içimde de sorguladığım için belki ?.Hiçbir farklılıkları olmamasına rağmen.İşte bizim de özümüz aynı sadece kendi çıkarlarını korumak isteyen insanlar çok farklıymışız gibi bizi farklı ambalajlara koymak istedikleri kesin .Zenciler neden köle olarak görülür ? Sakallılar neden teröristtir mesela? Bir beyaz neden her zaman asildir ? Doğu neden geride Batı neden ileride görülür ? . Neden bunları sınıflandırmak ayırmak istemişiz gerçekten hiçbir hümanist düşünce ile ifade edemiyorum.O yüzden silkelenelim. Bize de sonbahar gelsin.Bütün gereksiz duygularımızı sararmış yapraklar gibi dökelim.Sonra toprakla beraber en güzel kahverengi olsun.Canı cehenneme bütün insan hayatını ve duygularını umursamayan düşüncelerin .Uzun bir aradan sonra ve birazda biriktirmiş olduğum duygular ile tekrar sizler ile birlikteyim sevgili okurlarım.Bundan sonra daha sık yazacağım .Küçük bir duygu karmaşası ile yazdığım bu  yazıyı umarım beğenirsiniz ki sizin içinizde böyle duyguların olmadığını biliyorum.Sevgilerle sevgili bir bardak çaylarım. Akşamınız güzel sohbetiniz ve sevdikleriniz ile olsun . :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder